Çıplak saca sürülen çeşitli kimyasallar var. Kaliteli olanları kullanılırsa sağlam iş çıkar. İcraate gelince işi yaparken bildiğimizi okuyunca kalite istediğimiz gibi olmuyor. İşin iyi çıkması için boyadan önce zımparasına, tinerle temizlemesine çok uğraşırım. Mesela arabamda çıplak saclara epoksi astar vurduktan sonra boyuyorum. Daha çok paslı yerlerle tabanda kullandım. Şasi kollarına sürdüğüm boya hariç diğer yerler rötuş istemeye başladı. Çamurluk içlerine pütür attıktan sonra bile taş sıçramalarından nasibini aldı.
Arabada ufak tefek boya atmaları var. Astar bile atmış ve fabrikanın daldırma havuzundaki fosfatı kalmış. Üzerindeki kabarmış macun tabakasını kaldırdım ve paslanma göremedim. 40 yaşına merdiven dayamış araba o haldeyse daha gençleri çoktan dayanır bence. Sonuçta 70' lern teknolojisiyle 90' ların teknolojisi arasında fark vardır.
Daha önce tavana, direklere kaynak yapılmışsa veya çürükleri her tarafa yayılmışsa sacı görmek şart.
(07.05.2016, 02:07)cang0 yazdı: zımpara zaten en mantıklısı ama zaman olarak uğraştırır biraz saça girmesi kimisi saça girmek mantıklı değil deselerde niva formunda görmüştüm uygulama yapan kişi macun sürmeden saç kısma metal boya gibi bi madde ile uygulama yapmış buda çürümeyi uzatıyordu heralde bulursam paylaşırım buradan.
Konuyu bilmiyorum ama paslı yerlere Hammerite boya sürenler var. İnternette sık gördüğüm bir hatadır. Eğer sürmeyi düşünenler varsa o boya sentetiktir ve oto boyasının üzerine tutar. Hammerite üzerine oto boyası atılmaz. Bu yüzden kullanmayınız.
Otomobilde sentetik boya kullanılmaz. Mesela klasik Ford arabalarda selülozik boya vardır ve üzerine akrilik atarsınız. Akriliğin üzerine selülozik atılmaz. Alttaki boyayı da çürütür.